Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Öne Çıkan Yayın

Dekorasyon Yaparken Dikkat Edilmeyen Hatalar

Hepimiz göze hoş görünen ve içinde keyifle yaşayacağımız bir mekan hayal ederiz yola çıkarken. Bununla beraber işin bitiminde çoğumuz tam anlamıyla istediğimiz resme ulaşamayız. Bizi hayal kırıklığına uğratan en sık yaptığımız dekorasyon hatalarını ele aldım bu yazımda.  Bütçe Planı Yapmamak Ne de olsa "Elin güzeli bitmez!" demişler. İşin başında bütçemizin ne olduğunu bilirsek sınırlarımızı daha rahat tespit ederiz ve alışveriş sırasında dikkatimiz dağılmaz.  Plan Yapmamak Dekorasyon mobilya veya aksesuar satın almaktan öte bir şeydir. Mekanı kendi ölçeklerine ve içinde yaşayacakların ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlamak, desen, kumaş ve renklerden önce gelir. Alışveriş Listesi Yapmamak Bir liste olmaksızın eşya alışverişine çıkıyorsanız günlerce sürecek mağaza gezmeler ve kararsızlıklara hazır olun. Neticede neyi seçerseniz seçin, alamadığınız tüm eşyalarda aklınız kalacak. Vazgeçmemek Bir mobilya ya da aksesuarı kullanma konusunda, mek
En son yayınlar

Evliliklerde Sıkça Yaşanan 10 Sorun!

Evlilik ve aile olmak her zaman emek isteyen bir iştir. Değişen yaşam şartlarıyla birlikte hızla tüketilen değerler evlilik ve aile hayatına da yansımakta. Evliliklerle ilgili olarak birçok probleme çevremizde rastlamak mümkün. Bu sebeple aile danışmanları ve psikologlara başvurular fazlasıyla önem kazanmış durumda. Peki psikologlara en çok hangi konular geliyor hiç merak ettiniz mi? Şahsen ben bu konuda çok meraklıyım. Bu nedenle araştırma yaptım ve sizlere 10 başlık altında kısaca açıkladım. Gelin beraber bakalım evlilikte sıkça yaşanan sorunlara. 1.Eşler Arası Sınır İhlali: Eşler evlendiklerinde "biz " olmaya bazen kendilerini o kadar kaptırırlar ki aralarındaki sınırı ihlal etme hakkını kendilerinde bulurlar. Oysa kaç yıllık evli olursak olalım eşler arasındaki ilişkiyi en sağlam tutan saygıyı ihlal etmemeliyiz. Örneğin,  "Nasıl olsa kocamdır " diye onun bilgisayarını, telefonunu eşimiz her arkasını döndüğünde kontrol etmeye kalkarız. Bu davranış eşler ar

Sen Anlat Karedeniz Dizisi Yorumlarım

Sen Anlat Karadeniz dizisi etrafımdaki herkesin izlediği ama benim henüz izlemeye zaman bulamadığım bir diziydi. Ev işi, çalışma hayatı derken dizilere zaman ayıramıyorum. Tabi bazı takip ettiğim vazgeçemediğim dizilerim var. Sen anlat Karadeniz dizisi de vazgeçilmez dizilerim arasında yerini aldı. İlk fırsatta hemen izledim. Hemde aralıksız üç bölüm birden. Sözü fazla uzatmadan Sen Anlat Karadeniz dizisi yorumlarıma geçiyorum. Sen Anlat Karadeniz genel olarak dramatik bir aşk hikayesi içeriyor. Dizinin içeriğinden pek detaylı bahsetmek istemiyorum çünkü sizde izlerseniz heyecanı kaybolmasın. Dizinin müziği, senaryosu ile mükemmel. Yönetmenliğini Osman Sınav yaptığından olsa gerek. Dizide olan her şeyin bir açıklaması var mutlaka. Akılda soru kalmıyor. Baş rollerde oynayan aktörler ise Ulaş Tuna Astepe ve İrem Helvacıoğlu. Senaryo yazarları ise Ayşe Ferda Eryılmaz ve Nehir Erdem. Sen Anlat Karadeniz dizisi Atv'de Çarşamba akşamları saat 20.00 da oynuyor. Şuana kadar 3 bölüm

Kadınlar Ne Zaman Tripli Sözler Kullanır?

Daha çok yirmili yaşlarındaki genç hanımların tutulduğu, manevi bir virüsün yol açtığı tribal enfeksiyondur (tripli sözler).😆 Nazdan bir kademe daha ileridir. İlgi çekmek, rutinliği bozmak gibi durumlarda çare olarak başvurulan hafif gerilimli ancak kısa sürmesi muhtemel bir süreçtir. Ciddi bir sebep gerektirmez, genelge alınganlık olarak tanımlanır.  Trip, "Neysee ", "Yok bir şey ",  "İyi tamam ", gibi ucu açık cümlerle kendini belli eder.Bu sözler kadınların en sık kullandığı tripli sözler olarak yerini alır. Bu tür sözlerden sonra hanımlarda sonu belirsiz bir sessizlik hali vuku bulur. Bu sessizlik fırtınadan önceki sessizlik olarak algılanmalı ve hemen bir çözüm bulunmalıdır. Tribi layıkıyla yapabilmek kadının zekasıyla doğrudan ilintilidir. Çünkü trip şiddeti, karşısındaki kişinin çekme ve kaldırma gücüne göre ayarlanmalıdır. İlk zamanlardaki tripleri bir nevi araba almadan önceki deneme sürüşüne benzetebiliriz. Nasıl ki araca yüklenmek motoru ş

Kuralların Kraliçesi Anne

Kuralcı annelerin hayatlarında her şey siyah  ve beyaz diye ikiye ayrılmıştır. Gri yer yoktur onların dünyasında. Doğrular ve yanlışlar vardır. Çocuklarını yetiştirirken de bu refleksle hareket ederler. Kuralları bebeklikten itibaren çocuğa benimsetmeye çalışırlar.  Kuralcı anne, bebeği kucağa alıştırmamak gibi prensipler uğruna evladının en tontiş zamanlarını kaçırabilir. Tuvalet eğitimi, sütten kesme gibi zamanlarda kesin kararını verir ve uygulamaya koyar. "Çocuk henüz hazır mı, değil mi?" gibi detayları işe su katmak olduğunu düşünür. "O brokoli yenecek!" dediyse yenecektir. Kuralcı annelerin çocuk eğitimindeki yaklaşımlarında anne şefkatinden ziyade kraliçe otoritesi ön plana çıkar. Bu annelerin çocukları ya pısırıklık derecesinde uysal ya da fazlaca asi olabilirler. Ergenliğe kadar bir şekilde sözünü dinleten annenin ergenlik döneminde ciddi sorunlarla baş etmesi gerekebilir. Zira hayatın kuralları bir insanın asi olmasını da pısırık olmasını da kabul et

Bebek Ürünlerine Dikkat!

Kimyasal ürünlerin etkileri hayatımızı yavaş yavaş tahrip ediyor. Bu ürünlerden bebeklerde nasibini almakta. Bebeklerin temizliğinde kullanılan kimyasal ürünler yarar sağlamaktan çok zarar veriyor. Daha doğmadan şefkatle kucakladığımız, 9 ay boyunca karnımızda taşıdığımız, tarif edilmez bir sancı ile dünyaya getirdiğimiz göz bebeklerimiz, yavrularımız dünyaya geldikleri ilk günden itibaren tanışıyorlar kimyasallarla. Nasıl mı? En basit tuvalet temizliğini yaptığımız içinde onlarca çeşit kimyasal madde bulunan ıslak mendillerle... Yapılan araştırmalar sonucu piyasada mevcut ıslak mendillerde kullanılan 62 kimyasal maddeden sadece 16 tanesinin zararsız olduğu ortaya koymuştur. İçindeki miktarlar az olsa dahi sürekli temasın nasıl etki edeceği bilinmemektedir. Bunun yanı sıra ıslak mendillerde kullanılan kağıtların %100 selülozdan üretilmiş olmasına da dikkat edilmesi gerek. Aksi takdirde mendil olarak kullandığımız kağıt ciltte ciddi tahrişlere sebep oluyor. Son yıllarda bu olumsuz

Zamanla Değişen Karakter Değil Tahammül Süresi

Çiftler arasında zamanla değişen karakter değil, birbirine karşı tahammül edememe süresi diyebiliriz aslında. Evlilik başlı başına farkındalık gerektirken, birçok insan daha kendini tanımakta bile zorluk çekiyor. Kişisel olarak ilgi alanlarını, beklentilerini, olaylara verdiği tepkileri tam olarak keşfetmeden eşine ayak uydurmaya çabalıyor. Aslında bu farkındalıkları karakterlerin baskın yanlarıyla değerlendirmek lazım.  Örneğin bir erkeğin eşinin ilgi alanları çeşitlilik göstermektedir. Öyle ki bu eşin her konu da bir fikri bulunmaktadır. Erkek eşinin bu özelliğinden çok etkilenmektedir. Ama erkek kadının tam tersi çok içine kapanık ve sadece kendi alanında bilgi ve fikir sahibidir. Zaman geçtikçe bu erkek eşine ayak uyduramamaktadır. Eşine ayak uyduramadığı için yaptığı programlara da dahil olmamaktadır. Bu sebepten sürekli aralarında gerginlik yaşanmaktadır. Karşılıklı maddi ve manevi baskılar yapılmaya başlanmıştır. Uzun süren inatlaşmalar sonucunda birbirlerine uyum sağlam