Çiftler arasında zamanla değişen karakter değil, birbirine karşı tahammül edememe süresi diyebiliriz aslında. Evlilik başlı başına farkındalık gerektirken, birçok insan daha kendini tanımakta bile zorluk çekiyor. Kişisel olarak ilgi alanlarını, beklentilerini, olaylara verdiği tepkileri tam olarak keşfetmeden eşine ayak uydurmaya çabalıyor. Aslında bu farkındalıkları karakterlerin baskın yanlarıyla değerlendirmek lazım.
Örneğin bir erkeğin eşinin ilgi alanları çeşitlilik göstermektedir. Öyle ki bu eşin her konu da bir fikri bulunmaktadır. Erkek eşinin bu özelliğinden çok etkilenmektedir. Ama erkek kadının tam tersi çok içine kapanık ve sadece kendi alanında bilgi ve fikir sahibidir. Zaman geçtikçe bu erkek eşine ayak uyduramamaktadır. Eşine ayak uyduramadığı için yaptığı programlara da dahil olmamaktadır. Bu sebepten sürekli aralarında gerginlik yaşanmaktadır. Karşılıklı maddi ve manevi baskılar yapılmaya başlanmıştır. Uzun süren inatlaşmalar sonucunda birbirlerine uyum sağlama kararı alırlar. Günün belirli zamanlarında birbirlerine zaman ayırarak birlikte vakit geçirir ve ortak kararlar alırlar.
Sonuç olarak evliliklerdeki karakter farklılıklarını ele alırken karakter testi, duygu analizi, yıldız haritalarını göz önünde bulundurup eşinizin karakterini dörde-beşe ayırabilirsiniz. Hatta elinize hesap makinasını alıp artılarını eksilerini toplayıp çıkarabilirsiniz. Ama hazırlıklı olun sonuç: "Can çıkar huy çıkmaz" olabilir.😆Bu sebeple marifet, eşimizin karakterine yoğunlaşmak yerine önce kendimizi tanıyıp, beklentilerimizi belirleyip karşı tarafa doğru yansıtabilmekte. Böylelikle birilerine ya da bir takım olaylara göre şekil almak yerine her şeye rağmen bir arada kalabilmeyi öğrenebiliriz. Son olarak ne kadar farklı olursanız olun unutmayın ki birbirinizin sadece "eşi" değil, "dengi" de olabilirsiniz.
Yazımı beğendiyseniz sosyal hesaplarınızda paylaşmayı unutmayın.😊 Bir sonraki yazımda görüşmek üzere.💕
Çok güzel bir yazıydı elinize sağlık . Ben evliliğe , evlilikte eşlerin birbirine saygı duymasına çok önem veriyorum . Bir erkek ve bir kadının aynı çatı altında yaşaması arasa sevgi olmadıkça çok zor . Ama sevgi ve saygıyla, birbirlerinin hayatlarını kısıtlamadıkça her şey güzel oluyor . Her zaman eşimizle birlikte olamayız her yaptığına ayak uyduramayız . Biz de varız . Kendi hayatımız , hayallerimiz de var . Evlendik tamam eşim nereye ben oraya eşim napıyor ben de onu düşüncesiyle yaşarsak o evlilikte biz kendimizi bi süre sonra salak gibi hissetmeye başlarız . Bende herkesin kendine ayıracağı vakti , eşine ayıracağı vakti olmalı . Ay ne çok şey yazdım. 😂😂 Benden bu kadar . Sevgiler . 💕
YanıtlaSilBen teşekkür ederim güzel yorumunuz için. Ne demek her zaman böyle güzel ve uzun yorum yapsalar keşke ;) Tekrar teşekkürler. Sevgiler.
Sil